Bu hayatta kötülük hükmeder arkadaşım. iyilik yap iyilik bul, zırva. Kötüler hükmeder. Yalancılar, dolandırıcılar, her türlü tacir, istismarcı, maddiyatçı, kindar olan hükmeder. kötüler iyilerin omuzları üzerinde yükselir. Ve tabii ki iyiler ezilir aşağıda. Ve bunu gelecek güzel günlerin ön ödemesi gibi görür. Salak gibi... Polyannadan beri hepimiz zeka özürlüyüz. Bazen ben kötü müyüm acaba ki iki yakam bir araya gelmez, işim yolunda gitmez diye düşünürken buluyorum kendimi. Sonra diyorum ki bu kadar adalet beklerken kötü olmam mümkün değil. Kötülerin adalete ihtiyacı yoktur. Beklenen adalet gelmez. Geç gelen adaletin de adalet sayılmadığından hala haberi yok sanırım. Kim görürüse söylesin, boşuna zahmet etmesin.
Niye gelmeyecek adaleti bekler, omuzlarımızda ağzımıza sıçanları taşırız? Beceriksiz olduğumuzdan. Bi de hayatın ara sıra ağzımıza çaldığı 1/4 çay kaşığı bal sebebiyle. Öyle çocuk gibi kanarız. Zaten polyanna kadar zeka özürlü olduğumuzu söylemiştim, doğaldır. Hayat bize der ki: Al sana mis gibi bal. Merak etme daha çook var. Zamanı gelince hepsini alacaksın, bugünlük bu kadar. Periyodik olarak şöyle ayda bir falan aldığımız çeyrek ölçü bizim bal küpüne ulaşacağımız günü sabırla beklememiz ve vurana diğer yanağımızı uzatmamız için yeterli olur.
Bu arada yukarıda hava nasıldır? Bilmiyorum hiç yukarıda olmadım. Görünen o ki yukarıda neler olursa olsun, Ne çeyrek ölçü bala, ne gelmeyen adalete ihtiyaç yoktur. Orada herkes kendine güvenir. Başkalarına değil. Dolayısıyla orada hayal kırıklığı yoktur. Kimsenin güveni boşa çıkmaz. Ne kadar mutlu olduklarını bilmiyorum. Ama en azından daha havadardır yukarısı, daha az eziyetlidir, kimse omuzuna basmadığı için. Onu biliyorum işte..